ARPACIK KÖYÜ NİF ADINI NEREDEN ALDI:

Yaklaşık 1232 ve 1317 yılları arasında köyde yaşamakta
olan bir aile bulunmaktadır. Bu ailenin Baba ve oğlu
Yemen Harbine katılır. Yemen harbinden dönmezler.
Kaynana ve Nif adındaki gelin yalnız kalırlar. Daha
sonra köye göçebe diye adlandırılan dört hane katılır.
Bunlar Her biri bir subaşına otururlar. Şimdiki hane no
su 1.2.3.4 olanlar.
Bu şahıslar köye yerleşmek isterler. Zaman zaman hane
sayıları artar ve köyde bulunan Nif adındaki gelinin
ismini verirler bu köye. Bu Nif ismindeki gelin ve
Kaynanası, Bu şahıslar tarafından rahatsız edilirler.
Nif adındaki gelin ve kaynanası Şimdiki Gedre
mahallesine taşınırlar. Oraya yerleşirler.
Gedre de bir gün hasat zamanı, Gedre ovasının tamamı
ekilmiştir. Kaynanası harman tınasını savururken yaşlı
bir adam gelir.
— Kızım
ben çok acıktım.
— Bir
avuç buğday verir mi sin?
Der. Yaşlı kadın bu kişiyi köyden biri zannederek, şöyle
söyler:
— Siz
bana köyde rahat vermediniz.
— Buraya
da mı geldin?
Diyerek elindeki yabayı adamcağıza vurmak ister.
Adamcağız sırtını döner, tınasın ucuna basar.
— Allah
dağ taş etsin.
Diyerek, üç adım atar ve gözden kaybolur. Kadın farkına
varır. Kızım gelen Hızır Aleyselammış. Diyerek gelini
Nif i uyarır ama iş işten geçer. Ertesi gün sabah olur.
Harman yerine geldiklerinde Tınas ve savurdukları buğday
çeçi Dağ taş olmuş. Tınas ın ismi; Tınas Tepe Çeçin ismi
Çeç Tepe olarak kalır. Bu tepeler şimdi mevcut olup aynı
adla adlandırılırlar.
Çeç tepeden bir görnüş.
Tınas Tepeden bir görünüş.
Tınas Tepenin ucundaki Ayak izi Hasan Çetin Adında bir
şâhısa ait tarladır. Birkaç dönümdür.
Yine Gedre mahallesinde bulunan Baş muar diye
adlandırılan çeşmeden Gedre nin ¾ ü sulanırmış. Bir gün
kaynana ve Nif adındaki gelini çamaşır yıkamak için,
çeşme başın gelirler. Halkalı kazan ateşe konur.
Peştamalı yümelik taşına koyar. Elindeki tokuçla vurmaya
başlar. Bu arada yine bir adamcağız gelir. Bitkin halde,
— Kızım
bana bir alavurt (kabakla) su verir misin?
Der adamcağız. Kadın ise Çamaşır yıkayan kadının yanına
gelinmez bilmiyor musun diyerek elindeki tokucu
adamcağıza kaldırır. Vurmak ister. Adamcağız elindeki
asayı suyun çıktığı yere üç kez sokup çeker. Ardından
şöyle deyiverir.
— Allah
içeceğiniz kadar su bıraksın.
Diyerek ortadan kaybolur. Çamaşır biter. Akşam olur. Eve
giderler. Sabah kalktıklarında çeşmeden gerçekten
içecekleri kadar su akıyor muş. Kaynana Nif Adındaki
gelinine; Eyvah kızın buda Hızır Aleyselem mış. Der.
Sonra Nif adındaki gelinine:
Bizim burada yaşamamız haram oldu. Buradan gidelim dedi.
Burada bulunan arazilerinin tamamını bir vakıf a
bağışlayıp köyü terk ederler. Köylülerin bir kısmı hala
bu vakıf ile tarlalarını çözme telaşı içindedir. (Bu
vakıf arazileri üzerinde açıklamalarımız olacak bu
sitede takip ediniz)
Köyümüzü adı Nif adındaki gelinin adından dolayı eskiden
Nif dir. Ama köylüler çoğaldık sıra nif arpacık olsun
derler. Köy ikiye bölünür. Köyün bir mahallesine Arpacık
Mahallesi köyün adı Nif köyü denir.
1960 yılına kadar Nif köyü olarak bilinen köyümüz. Bu
yıllarda yabancı kökenli bir isim diyerek. Köyün ismini
Arpacık köyü olarak değiştirmişlerdir. Arpacık olarak
bilinen mahallesi de Nif Mahallesi olarak
değiştirilmiştir. Köyümüzün adı Nif Gelinin adında
geldiğinden mi bilinmez. Unutulmamıştır. Köyümüzün adı
resmiyete Arpacık köyü olmasına karşın halen çevrede Nif
denmeyince bilinmiyor. Köy ve çevre tarafında kabul
görmemiştir. Bu sebepten olacak ki köyümüze Nif Arpacık
köyleri diye bir yanlışlığı da yapmaktadırlar.
Minibüsler de Nif- Arpacık köyü, konağında (Nif)Arpacık
köyü, diyerek yazar.
Bilgi Kaynağı: Mehmet Türkmen(Plak) Anlatır.
Anladıklarını Ramazan Türkmen Kâğıda yazar.
Yayınlaması için, Öğr. Nevcivan Ekiz e verir.
Emeği geçenlere teşekkür ederiz.
 |